
Arka kapaktan bahsetmişken kitabın kapak resmine değinmeden geçmemeliyim.Ressam Sevim Ünal'ın kitabın etkisine katkısı azımsanmayacak ölçüde.
Kitap okuyup, yazarı tarafından imzalanıp elime tekrar geçtikten sonra baştan bir cila yaptım. Öykü kitaplarını okurken, yazarın kendi hayatını anlattığını sanarak okuma yanılgım sanırım hiç geçmeyecek. Sanki roman yazanlar başkalarının hayatlarını, öykü yazanlar kendi hayatlarını yazıyorlar gibi...
Tabi bu, kitabın beni içine çektiği ve gerçek - kurgu ayrımını fark etmemi zorlaştırdığı gibi bir sonuca da götürebilir bizi. Doğruluk payı olduğunu itiraf etmeliyim.
Yazarlar kitaplarının isimlerini nasıl seçerler bilmiyorum ama söylemeden geçemeyeceğim bu kitabı ben yazmış olsaydım "Kaçış" olabilirdi ismi. Belki "Eva'nın Neşesi" yada "Göbek Bağı" yada "Salyangozun Aldanışı"... Anlaşılan bir sıralama yapıvermişim için için. 'Bir okurun buna hakkı var mı?' sorusu gündeme gelir ki o bambaşka bir yazı konusu.
Tekrar tekrar okunası, bazen bir tebessüm bazen de bir karın ağrısıyla biten öykülerden oluşan, suya sabuna dokunan bir kitap. Emeği geçenlerin ellerine sağlık...
Sahi, kitabın ismini siz ne koyardınız?
E.
Sabahın Ucu
Sibel Cemali
E Yayınları, 117 sayfa, Kasım 2011