6 Ağustos 2014 Çarşamba

SONSUZLUK İÇİN YEDİ GÜN, Marc Levy

Bu hep oluyor bana; ilk defa bir kitabı elime alıp kitabın arka yüzünü okuyunca hiç birşey anlamıyorum! Kitabı okuyup bitidikten sonra ise 'e gayet açık ve netmiş!' diyorum:) Uzun zamandır elimde kelimenin tam anlamıyla sürünen Sonsuzluk İçin Yedi Gün isimli Marc Levy kitabı için de aynı şey sözkonusu oldu tabi:) 

Bu kadar uzun sürmesinden anlaşılacağı üzere konusu beni açmadı. Sevgili Marc Levy beni biraz hayalkırıklığına uğrattı. Yine de elimdeki iki ciltlik kitabına umutla, heyecana ve akıcılığa aç bir şekilde başlayacağımdan emin olabilirsiniz..



Kitabı yayınevi şöyle özetlemiş;

'... Gelecek binyılda yeryüzünü yönetmekle görevli olacak kişinin meşruiyetini kanıtlamak için, birbirimize karşı son bir meydan okumaya kalkıştık. Yedi gün boyunca, en iyi ajanımız olarak kabul ettiğimiz kişiyi insanların arasına göndereceğiz. İnsanlığı daha fazla iyiliğe ya da kötülüğe yönlendirmeyi başarabilen, kendi tarafına zafer getirecektir. Yeni dünyanın idari yetkisi galip gelende olacaktır. 

Bu bir meydan okumadır. Zofia Tanrı'nın, Lucas Şeytan'ın temsilcisi olarak yeryüzüne gönderilir. Ama işler hesaplandığı gibi gitmez.. İyilik kötülüğe, kötülük iyiliğe galip gelemez bir türlü; çünkü araya hepsini yerle bir eden aşk girmiştir...'

Kitapta iyilik ve kötülük karşı karşıya.. Galip alışık olduğumuz gibi iyilik olmalı. Beklentimiz bu yönde:) Fakat bu defa yazar farklı bir bakış açısı getirmiş. Ortaya biraz aşk serpiştirip ortalığı birbirine katarak okuyucuyu şaşırtmayı tercih etmiş. Aslında konu fena değil. Sanırım beni sarmayan dili oldu. Daha akıcı bir şekilde anlatılsa her şey farklı olabilirdi sevgili Marc Levy.. Yine de seni seviyorum:)

S.

Sonsuzluk İçin Yedi Gün 
Marc Levy
Çeviri: Işık Ergüden
Can Yayınları, 8. Basım: 2012, 233 sayfa