23 Mayıs 2013 Perşembe

KIRDIĞIMIZ OYUNCAKLAR, Sunay AKIN

Tuttu elimden, çocukluğumun geçtiği sokaklara götürdü beni.. Müdavimi olduğum oyuncakçı dedenin dükkanında buldum kendimi. Dedenin yüzü gelmese de aklıma ondan çatapat, torpil, ve bir ara popüler olan davuluna vuran tavşan aldığımı hatırladım. Aa, bir de ufak, ucu küt metal, arkası plastik füze şeklinde bir oyuncak vardı. Ucuna minik mavi şeylerden takıp havaya atardık. Yere düşünce patlardı. Ne büyük mutluluktu! Oyuncakçı dededen oyuncak almakla yetinmemiştim. Ona oyuncakların bir kısmını ver de pazarda satayım diye teklif götürmüştüm:) Kabul etmişti.. Bu o yıllardaki ilk ticari girişimim değildi aslında:) Renkli elektrik kablolarından bileklik ve kolye yapıp turistlere sattığımı da hatırlıyorum.. Bu kadar küçük yaşta başlayan ticaret hayatım, bu yıl oyuncak ve kitap raflarını düzenlemekle devam edecek mi sence E.?

Sunay Akın aldı götürdü beni mutlu, güzel günlere.. Bu seneki doğumgünümde İstanbul Oyuncak Müzesi'nde tesadüfen karşılaştık kendisiyle. Müzenin yakınında oturan arkadaşım 'kaç defa gittim ben hiç karşılaşmadım!' sözleriyle onore etti beni:) Aldığım bu kitabını, oğlum adına imzaladı. En güzel doğumgünü hediyesi oldu bana.

Oyuncaklarla bezenmiş kısa öykülerden oluşan bu kitabı kısa sürede, bir solukta okudum. Bir yaz günü, Antalya'da bir otelde, yine tesadüfen tek kişilik gösterisini dinlediğimde aldığım hazzı aldım kitaptan. Çok özel öyküler seçilmiş. Kitabı okurken sanki karşımda Sunay Akın var ve bana kitaptaki öyküleri anlatıyormuş hissine kapıldım..

Hayatımızda tesadüfen kaşılaştığımız güzel insanların artması dileğiyle..

S.

KIRDIĞIMIZ OYUNCAKLAR
Sunay AKIN
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2009, 184 sayfa