Daha önce birkaç defa popüler olan kitaplara ilişkin ön yargılı tavrımdan bahsetmiştim. Hayatımda hiç Paulo Coelho kitabı okumadım. Ben lisedeyken Simyacı ve Sofi'nin Dünyası okumayanları dövüyorlardı yine de okumadım. Hatta inadına okumadım. Biyografileri ise hep sevdim. Başka birisinin ellerine hayatını teslim edebilecek kadar açık yürekli olanları okumak çok renkli geldi bana her zaman.
D&R, Can Yayınlarıyla yaptığı muhteşem kampanya ile gönüllerimizi ve ceplerimizi ele geçirdiğinde, az sonra bahsedeceğim kitabı etiket fiyatı 33,50 olmasına rağmen 5Tl'ye satın aldım. Dünyaca ünlü bir romancının hayatını merak ediyor olmanın yanında, bir insanın -üstelik henüz yaşayan bir insanın- 517 sayfada anlatılacak nasıl bir hayatı olabilir dedim.
Kitabın başlarındaki "O gün Osmanlı İmparatorluğu'nun Ermenilere yaptığı katliamın yıl dönümüydü ve Coelho'nun evinin yakınındaki Türkiye Büyükelçiliği önünde gürültülü patırtılı bir gösteri yapılıyordu" cümlesine kafayı takmadan okumaya devam ettim. Aslında bunu buraya yazınca kafaya taktığım da ortaya çıkıyor ya neyse... Yazarın bugünü ile başlayan, doğumundan günümüze her yaşadığı anı anlatan detaylı, akıcı bir biyografi.
Coelho boşuna -arka kapakta yazdığı gibi- "Fernando'ya daha önce kimseye söylemediklerimi anlattım... Kendime bile söyleyemediklerimi..." dememiş. Gerçekten insanın kendisiyle baş başa kaldığında dahi dillendirmek istemeyeceği anılara bile yer verilmiş. Kitabın beni etkileyen en güçlü yanı yazarın neredeyse 40 yaşına kadar kafayı dünya çapında bir romancı olmaya takmış olması ve eninde sonunda bunu başarmış olması. Bir de tabii kitap henüz elimdeyken -ki biraz uzun süre elimde kaldığını itiraf etmeliyim- hemen her sayfada, bir anne olarak "demek ki bir çocuktan hiçbir zaman ümit kesilmezmiş? Bu anlatılan adam da Paulo Coelho olduysa..." dedim.
Gerçekten hakkında neredeyse hiç bir şey bilmediğim ünlü bir insanın son derece "renkli" hayatını okumaktan çok zevk aldım. Bir anne olarak çok dersler çıkardım. Bir okuyucu olarak çok dersler çıkardım.
Bilmeden bilmek, inanmak, evrenden istemek,inatla istemek,inançla istemek... Düşüncelerde savruldum durdum. Yazarın eşimle inanılmaz noktalarda kesişmesi de bir an önce tüm kitaplarını okumak için sabırsızlanmama yol açtı.
En büyük ders de burada geldi; popüler olan her zaman sıradan değildir. Bu kadar insanın da bir bildiği vardır...
Sonu belli olsa da gerçek hikayeleri okumaktan zevk alanlara şiddetle tavsiyemdir...
E.
Paulo Coelho "Bir Savaşçının Yaşamı" Fernando Morais
Çeviri: Samim Sakacı
Can Yayınları, 2011, 517 sayfa