Başrolü olduğun romanı soluksuz okudum. Sonuna çok az kalana kadar kitabı büyük bir coşkuyla elimden bırakamadım. Son kısımda Ermeni katliamının gerçekten olması gerekiyor muydu? Bir anda bütün hevesim kaçtı! Kitap bitti ve ben nefis bir yemeğin ardından ağzıma çok kötü tadı olan bir lokma almış gibiydim.
Bunu bir tarafa koyarsak, Londra'da kokularla çalışan sıradan biriyken, falcının sana anlattığı gizemi çözmek için komşunla beraber İstanbul'a gitmeye karar vermendeki cesaretini ayakta alkışlıyorum. 1950'lerin İstanbul'unu biraz da olsa bana yaşattığın için teşekkür de etmek geldi içimden.
İstanbul'da katıldığın davette giydiğin kırmızı elbiseyi üzerinde görmek isterdim. Kapaktaki gibi olduğunu kabul etmek istemiyorum. Zira, hayalimde çok daha güzelini giydirdim sana..
Seni Londra'daki cam tavanlı evinde ziyaret edip, yarattığın kokuları denemek isterdim. Ah o cam tavan! Herşey onun sayesinde olmadı mı zaten? Buarada o tavanın altında yağmurun yağışını izlerken çay keyfi yapmak nasıl bir his kuzum?
Sen İstanbul'a yerleşince ne olacak şimdi Antaon'a dersin? Neyse, elbet aşık olacak başka birini bulur. Zaman herşeyin ilacı diyelim. Sen yeni hayatının keyfini sür.
İstanbul'daki nefis deniz manzaralı evinde mutluluklar sana. Umarım herşey dilediğin gibi olur. Komşuna ve Rafael'e selamlar:)
Hamiş: Yarattığın İstanbul kokusundan bana da bir şişe ayırır mısın?
Sevgiler,
S.
Bay Daldry'nin Tuhaf İstanbul Yolculuğu
Marc Levy
Can Yayınları, 282 Sayfa, 2013
Marc Levy
Can Yayınları, 282 Sayfa, 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder