Her kitabın bir hikayesi oluyor. Bu kitabın alınmadan öncesine ait bir hikayesi yoktu. Üstün Hoca'nın bir televizyon konuşması sırasında bahsettiği, benim de almak için listeme eklediğim bir kitaptı. Kitabı okurken hikayesi de gelişti. Öğrenciliği sırasında Üstün Hoca'dan ders almış bir arkadaşımla yemek yerken, kitap masanın üzerinde duruyordu. Üstün Hoca tesadüfen oraya geldi, tanıştık ama ben kitabı imzalatamadım. Çeşitli kişisel sebeplerim var ama onlar bu yazının konusu değiller. Hoca ile tanışmakla yetinmek zorunda kaldım.
Kitabı okumam zaman aldı -12 gün kadar-. Uzun süredir ilk defa bir kitabı elimde kalem, altını çizerek okudum. Her cümleyi sindirmeye -arada sindirmesi zor cümleler de vardı gerçekten-,anlamaya çalışarak okudum. Roman kahramanlarının çoğu hayvanlar. Hoca hayvanlar dünyası üzerinden çok bildiğimiz, çokça yaşadığımız ilişkilere dokundurmalar yapmış. Çok güncel ve ince politik eleştiriler de var kitapta. Kendimi bir hayvan sever olarak nitelendirebilirdim bu kitabı okumadan önce ama hayvan hakları üzerine bir tartışma var kitapta, beş düşünüp bir okudum.
Kitabın başındaki "Roman Öncesi Peşin Peşrev" bölümünde yazarın telkinde bulunduğu gibi, öküz altında buzağı aramadım, kitabın cıcığını değil keyfini çıkardım, icat çıkarmadım münasip bir kıssadan hisse çıkardım. Hoca'nın kendisinden haberini aldığım yeni romanı beklemeye koyuldum bile...
Kurgusuyla, diliyle, finaliyle farklı bir roman okumak isteyenlere önerimdir. En az Üstün Dökmen'in sohbetlerinde olduğu kadar eğlenceli.
E.
Miyase'nin Kuzuları
Üstün DÖKMEN
Remzi Kitabevi, Aralık 2010 (5.basım), 223 sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder