Bu
kitabı neden ve nasıl aldım hiç fikrim yok. Benim için fazla "çok
satan". Her halde 13 yaşında babasını kaybedince insan, "başkaları neler
hissetmiş?" diye merak etmekten kendini alamıyor. Kitabı okudukça beni
kitaba ne çekmiş anlamakta gecikmedim. Benim için "dip delen" derler.
Sonucunda acıtacak bir şey çıksa bile -hatta bilhassa öyle zamanlarda-
dibine kadar gider, gerçeği öğrenmek için debelenirim. Tuttum mu
paçasından bırakmam. Açık söyleyeyim ben romanın kahramanı Verda kadar
sabırlı da olamazdım.
Roman
esasen bir baba-kız öyküsü ama çok ciddi detayları olan bir anne-kız
öyküsü de barındırıyor. "Göründüğü gibi olmayabilir gerçekler" sözünü
aklıma mıhladı. Benim gibi affetmek konusunda kabiliyetsiz bir insana
şapka çıkarttıracak unsurlar da cabası.
Romanın
sonunda sizi bir sürpriz beklediği belli ama bu kadar akılcı bir
sürprizi ben beklemiyordum. Seviyorum olabilirliği olan sürprizli
sonları. Kitap çekirdek gibi, bitmeden bırakamayacağınız bir roman. Öyle
derin felsefi düşüncelere sürüklemedi beni ama anne-baba ile
ilişkilerde kırılıp dökülmeden içinden geleni paylaşmanın faydası üstüne
bir "İZ" daha bıraktı bende diyebilirim.
"Canan
Tan okumaya devam eder miyim, bilmiyorum" demiştim bitirdiğimde.
Kitabın sonundaki "farklı bir Canan Tan romanı" sözünü atlamışım. Şimdi
ben de merak ettim.
S.'ye
not: Kitabın sonunda ne kadar çok teşekkür etmiş ve kaynakça belirtmiş,
değil mi? Canan Hanım hatır gönül bilen, emeğe saygılı bir insan belli
ki. Okuyucularını da merakta bırakmayı sevmiyor anlaşılan. :)
E.
İZ
Canan TAN
Altın Kitaplar, 2011, 395 sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder